İş Dünyasında Meslek Yüksek Okulu Mezunlarının Durumu

Teknik lise bilgisayar bölümü 4. sınıftayken hocamız, 2 yıllık üniversiteye gidecekseniz hiç gitmeyin demişti. Burada aldığınız eğitim orada alacağınız eğitimden daha kaliteli boşuna zaman kaybedersiniz demişti. Biraz da bu nedenle 2 yıllık eğitimden uzak kalmış iş hayatına atılmıştım. 

İş hayatımın ilk yıllarında 4 yıllık üniversite tercihi zorunluluk durumunda değildi belki ben öyle biliyordum. Ancak son yıllara yani 2013 senesine geldiğimizde zorunluluktan öte bir durum olduğu ortaya çıktı. 

Gündemden takip ediyoruz hepimiz ara eleman ihtiyacı var Türkiye'nin. Bu ara ihtiyaç eskiden Meslek Liseleri, Teknik Liselerden karşılanıyordu. Ancak şimdi bu ara ihtiyaçlar Meslek Yüksek Okulundan karşılanır durumda oldu. Burada çalışanlar ömürleri boyunca 4 yıllık üniversite mezunu olmadıkları müddetçe ara eleman olarak kalmaya devam edecekler bence. Çünkü genel firma kültürü anlayışında işi ne kadar bilirse bilsin bu önemli değil. Kariyer anlamında yükselmek istiyorsa bir çalışan öncelikle üniversite mezunu olacak sonrasında bilgi ve becerisi ile yükselmeye hak kazanacak. Çalışan tarafından bakıldığında duruma ise tam tersi bir anlayış var bence. Çalışan, emeğinin karşılığını görmek istiyor. Bu hem maddi anlamda hem de kariyer anlamında. Ancak üniversite engelini de DGS adaletsizliğinden dolayı aşamıyor. 

DGS yani 2 yıllık üniversite öğrencilerinin 4 yıllık bir üniversite okumalarına izin veren Dikey Geçiş Sınavı. 80 Türkçe, 80 Matematik sorusundan oluşuyor. Eğer bir işte çalışmıyor ve çocuk sahibi değilseniz kendinizi sınava verip bu sınavı geçebilirsiniz. Ancak bir işte çalışıyor veya çocuğunuz varsa maalesef işiniz oldukça zor.   Bu yüzden ve farklı nedenlerden insanlar DGS de kendi bölümleri yerine AÖF de işletme gibi bölümler seçerek 4 yıllık üniversite mezunu olma yolunda ilerliyorlar. 

2 yıllık üniversite öğrencilerinin genel durumu bu işte. Gerek iş yerlerinde uygulanan sistem gerekse devlet tarafından görülmeyen destek sayesinde 2 yıllık üniversite öğrencileri ömürleri boyunca ARA ELEMAN olarak yaşamaya devam edeceklerdir. 

Tüm bu süreçten etkilenerek Teknik Liseyi 2003 yılında bitirmeme rağmen 5 yıl sonra 2 Yıllık Bilgisayar programcılığı bölümüne kayıt oldum ve normal süresinde başarılı bir şekilde mezun oldum. 

Belki de bizim kuşakta herkesin istediği düşünce şudur. İnsanlar okula ilk başladıklarında tüm eğitimleri alarak onları çok iyi bir şekilde gözlemlemek ve hangi eğitime ilgili olduğunu belirlemeye çalışmak. Sonraki yıllarda ise ilgi duyduğu derse dair özel eğitimler vererek o alanda uzman olmasını sağlamak. Bu süreç içerisinde devletin tüm birimlerinin sürece katkı koymasını sağlamak. Umarım bu düşünce bir gün hayal olmaktan çıkar ve bir gün belki gerçek hayatımıza işler.